- çare bulmak
- çare dîtin
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
Türk-Kürt Sözlük. 2013.
yol bulmak — çare bulmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
bir yolunu bulmak — 1. bir işi sonuçlandırmak için çare bulmak 2. çare bulmak, çözüm üretmek Hemen bir yolunu bulurlar yükü üstlerinden aşırmanın. A. Ağaoğlu … Çağatay Osmanlı Sözlük
çâresâz — (F.) [ زﺎﺱ ﻩرﺎچ ] çare bulan. ♦ çâresâz olmak çare bulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ulu — sf. 1) Erdemleri bakımından çok büyük, yüce Aile uluları arasında buna bir çare bulmak için dertleşmeler olur. R. N. Güntekin 2) Çok yüksek, çok büyük olan (somut şey) Ulu dağlar. Ulu ağaç … Çağatay Osmanlı Sözlük
merhem — (A.) [ ﻢهﺮﻡ ] pomad, yara kremi. ♦ merhemsâz olmak çare bulmak … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
yol — is. 1) Karada, havada, suda bir yerden bir yere gitmek için aşılan uzaklık, tarik 2) Karada insanların ve hayvanların geçmesi için açılan veya kendi kendine oluşmuş, yürümeye uygun yer Bahçeleri bahçelere toprak yollar bağlardı. Ç. Altan 3)… … Çağatay Osmanlı Sözlük
düşünmek — i 1) Aklından geçirmek, göz önüne getirmek Ezberi düşünmekten, söylediklerimizin anlamını düşünmezdik. Ç. Altan 2) de Bir sonuca varmak amacıyla bilgileri incelemek, karşılaştırmak ve aradaki ilgilerden yararlanarak düşünce üretmek, zihinsel… … Çağatay Osmanlı Sözlük
geçmek — e, er 1) Bir yerden başka bir yere gitmek Elindeki kitabı bırakıp bulundukları odaya geçtim. T. Buğra 2) den Bir yandan girip diğer yandan çıkmak İplik iğne deliğinden zor geçti. 3) den Yol, araç veya akarsu bir yerin yakınından veya içinden… … Çağatay Osmanlı Sözlük
derde (veya derdine) derman olmak — soruna çözüm bulmak, sıkıntıyı geçirmeye çare göstermek Hurşit Bey seni ağırlar, derdine derman olur. Y. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük